KONUŞTUKLARIMIZ BURADA KALMASIN...


Bugün Tarım Orman İl Müdürlüğünde hayvancılık ile ilgili bir toplantı düzenlendi. 

Bakanlıktan Veteriner Hekim Gamze Yalçınkaya moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıntıda sığırlarda döl verimi kayıpları, et açığını kapatmak için etçi ve melez ırk kullanımı, küçükbaş hayvan sayısının arttırılması ve meralardan yararlanma konuları işlendi.

Toplantıya Birlik Başkanımız Faruk Özen, Yönetim Kurulu üyemiz Şenol Uzan yanı sıra, Tarım Orman İl Müdürü Kurtuluş Candan, Balıkesir Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden Prof.Dr. Recai Kulaksız ve Veteriner Fak. Dekanı Prof.Dr. Ziya İlhan, Veterinerler Odası Başkanı Hüdai Tanrıkulu, Damızlık, Et ve Süt Birlik Başkanları ile üreticiler katıldılar.

Bakanlık tarafından hazırlanan kısa film ve sunumlarda hayvancılıkta yaşanan döl verimi kayıplarına dikkat çekildi. İneklerden yılda bir buzağı alınmadığından eknomik kayıp oluştuğunun altı çizildi.

Daha sonra soru cevap ve serbest kürsü bölümüne geçildi. Toplantıya katılılanlar sektör ile ilgili yaşanan sorunlara dikkat çekerek çözüm beklentilerini aktardılar.

Birlik Başkanımız Faruk Özen'de söz alarak;

"- Bugün burada önemli bir konu için toplandık. Tüm Türkiye'de eş zamanlı yapılan bu toplantıda benden önceki konuşmacılar hayvancılıkla ilgili sorunları özetlediler. Biz HAYKOOP olarak Bakanlığımızın bu tür toplantılarına sürekli katkı sağlamaya gayret ediyoruz. Bugün yine hazırladığımız kısa ve öz dosyamızla geldik. Ancak biz bugüne kadar bir çok toplantı yapıldı ve hepsine katıldık. Konuştuklarımız maalesef Bakanlığa tesir etmedi. Umuyorum ki bugün konuşacaklarımız dikkate alınır." dedi. 

Başkan Özen'in konuşmasından satırbaşları şöyle;

Döl verimliliğinin arttırılması ve etçi ırklar ve melezlerinin yaygınlaştırılması

  • Etçi ırk sperma kullanımı geçmiş dönemlerde tebliğe girmesine rağmen maalesef aynı yıl içinde kaldırılmıştır. Şimdi tekrar uygulamaya konulmak isteniyor. Peki, arada geçen zaman kaybı ne olacak? İşte bizim sorunumuz burada.
  • E-Islah sistemi yüzünden on binlerce hayvan destek dışı kalıyor. İnsanlar desteklerden faydalanabilmek için kayıtları değiştirmek zorunda kalıyor. Irk ve cins farklılığından doğan problemleri bir şekilde çözmeye çalışıyor. Destek alabilmek için çeşitli yollara başvuruyorlar.
  • E-Islah sistemi ıslah birliğinin sistemidir. Sahibine teslim edilip bütün işlemler Türkvet üzerinden yapılmalıdır. Ehli olan kurum, kuruluş, birlik yada tüzel kişilere kullanıcı ve işlem yetkisi verilmelidir.
  • Maalesef tarım ve hayvancılıkta yüksek hasılalı bir ülke olmamıza rağmen çiftçimiz dünyadaki tüm besi ırklarını tanımasına rağmen kendimize ait bir ırk konusunda ilerleme kaydedemedik. Bu konuda gerekli adımlar atılmalıdır.
  • Besleme hatalarına dayalı döl verimi kaybını en aza indirmek için hayvancılık örgütlerinin “koruyucu hekimlik” konularında üreticilere danışmanlık yapması, proje hazırlaması ve bu projelerin desteklenmesi gerekliliktir.
  • Üreticiye etçi yada kombine ırk sperma kullanma konusunda kısıtlama getirilmemelidir. Serbest bırakılmalıdır.

Küçükbaş hayvan sayısının arttırılması, sürülerin gençleştirilmesi ve ideal sürü büyüklüğüne ulaşılması, kırsal alanda istihdamın sağlanması

  • Küçükbaş üreticileri ile sözleşme yapılıp yıllık izleme şartıyla sözleşmeye uyan yetiştiriciye sosyal güvenlik desteği verilmesi bu alandaki sorunlara ciddi bir çözüm getirebilir.
  • Köyden kente göçün başlıca sebebi sosyal güvenlik sorunudur. Ayrıca küçükbaş hayvancılıkta sosyal yaşam kalitesi sorunu mevcuttur. Kimse çoban olmak istemiyor. Bu işin sürekliliği için ya çok para kazanması lazım yada gelecek kaygısı olmaması lazım.
  • Et fiyatları üzerine hükümet tarafından yapılan aşırı baskılar küçükbaş ve büyükbaş besicilerinin gelecek ile ilgili umutlarını azaltmaktadır.
  • Kısa vadede alınacak en iddialı tedbir “sosyal güvenlik” desteği olacaktır.

Genel hayvancılık konuları

  • Ülkemizde son yıllarda hayvancılık sektörü desteklemeler ile yönlendirilmektedir. Sıkıntı olan yerde desteğin arttırılması elbette doğru bir hamle olmakla beraber bunun yanında uzun vadeli çalışmalar yapılmalıdır.
  • Sürekli hayvan sayısını arttırmak ile ilgili çalışmalarımız var. Ancak hayvan sayısını arttırdığımızda yem sektörünü dikkate almak zorundayız. Ayrıca et için hayvan sayısını arttırınca bu defa sütü kontrol edemez hale geliyoruz.
  • Buradaki denklemi eşit tutmak amacıyla verimliliği hedefleyip desteklemelerin verimliliği arttırması amaçlanmalıdır.
  • Verilen destekler bazen amaç dışına çıkmaktadır. Örneğin besiciye verilen destekler canlı hayvan tüccarlarına daha fazla kazanç sağlamaktadır. Yem bitkilerine verilen destekler yem bitkisini hayvanı için ekip üreten çiftçiden daha ziyade yem bitkisi ticareti yapanlara katkı sağlamaktadır. Ancak alınan destek ürün fiyatını düşürmüyor. Bu konuda tedbir alınmalıdır.
  • Ana sektör olarak süt desteği ön plana çıkarılmalıdır. Sütü desteklediğimizde birçok sektörü de desteklemiş oluruz.
  • Desteklemelerde endüstriyel işletmeler ile küçük aile işletmeleri arasında bir farklılık olmalıdır. Endüstriyel işletme dediğimiz en az 500 baş ve üzeri büyükbaş kapasiteli işletmelere verilecek desteklerde kısıtlama yapılmalıdır. Bu işletmeler devletten hem vergisel hem de çeşitli teşvik adı altında yeteri kadar destek alıyorlar.

Meralar

  • Meralardan yararlanma konusunda ciddi sıkıntımız var. Su kaynaklarına yakın olan meralardan başlanılmak üzere eğer köyde varsa ise kooperatiflerin önceliğinde, yok ise diğer birlikler yada bu amaca hizmet için kurulacak dernek yada birlikler ile ıslah çalışmaları hızlandırılmalıdır. Münavebeli yaylım ile meralardan yararlanma süresi uzun zamana yayılabilir.

 

  •  

 

;